Ankara Tabip Odası (ATO), Türkiye’nin sağlık sistemine dair resmi web sitesinde yayınladığı kapsamlı değerlendirmede çarpıcı veriler paylaştı.“Sağlıkta Türkiye Yüzyılı” söylemleriyle övülen sistemin çöküş sinyali verdiği belirtilen raporda, şehir hastanelerinden özel sağlık yatırımlarına, bütçe giderlerinden hekim emeğine kadar birçok alanda ciddi yapısal sorunlara dikkat çekildi.
Bir Milyar Hekim Başvurusu Türkiye Sağlıksızlaşıyor
ATO’nun Sağlık Bakanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, 2002 yılında 208 milyon olan hekim başvurusu, 2024 itibarıyla 1 milyar 47 milyon 877 bine ulaştı.
Yani yurttaşların doktora gitme oranı yüzde 401 arttı.
Rapora göre:Birinci basamakta: 453 milyon 941 bin başvuru,İkinci ve üçüncü basamakta: 593 milyon 936 bin başvuru böylece Türkiye’de kişi başına yılda 12,2 doktor ziyareti gerçekleşti.ATO, bu artışı “halkın sağlıksızlaştığı ve sağlık sisteminin koruyucu değil, tedaviye dayalı hale geldiği” şeklinde yorumladı.
Özel Hastaneler Patladı: Sağlıkta Piyasa Hakimiyeti
ATO raporuna göre 2002 yılında 271 olan özel hastane sayısı 2024’te 552’ye yükseldi yani yüzde 103 artış yaşandı. Kamu hastanelerinin artış oranı ise yalnızca yüzde 21’de kaldı. Uzmanlara göre, bu tablo “kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılması” anlamına geliyor.Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir sonucu olarak, sağlık sistemi “kâr mantığıyla yönetilen bir piyasa alanına”dönüştü.
Şehir Hastaneleri Bütçeyi Yutuyor
ATO raporu, şehir hastanelerinin kamu bütçesinde oluşturduğu devasa yükü de gözler önüne serdi.Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle işletilen bu hastaneler için yalnızca 2025’in ilk dokuz ayında 80 milyar 916 milyon 996 bin TL harcandı.
Sayıştay raporlarına da atıfta bulunan ATO, şehir hastanelerinde:
- Eksik hizmete fazla fatura,
- Kullanılmayan doğalgaz için ödeme,
- TSE’siz cihaz kullanımı,
- Laboratuvar gecikmeleri,
- Tahsil edilmeyen alacaklar gibi skandalların yaşandığını belirtti.
“Sağlıkta Türkiye Yüzyılı” mı, “Sağlıkta Tükeniş Yüzyılı” mı?
ATO, son yirmi yılda sağlık politikalarının piyasa öncelikli hale geldiğini ve kamunun asli işlevinden uzaklaştığını vurguladı.Raporun sonuç bölümünde şu tespit yer aldı: “Türkiye’nin ihtiyacı piyasacı değil; laik, bilimsel, eşitlikçi ve kamucu bir sağlık sistemidir. Şehir hastaneleri derhal kamulaştırılmalı, bu borçlar ‘tiksindirici borç’ sayılarak iptal edilmelidir.”
Sağlık Sistemi Alarm Veriyor
ATO, sağlık çalışanlarının tükenmişliğine, halkın erişim sorunlarına ve bütçedeki adaletsizliğe dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:“Sağlık, kar alanı değil; kamusal bir haktır. Türkiye’nin geleceği, kamucu sağlık anlayışıyla yeniden kurulmalıdır.”