İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2025 yılı Eylül ayına ilişkin iş cinayetleri raporunu yayımladı. İSİG Meclisi’nin ulusal ve yerel basın, sendika, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve işçilerin yakınlarından derlediği verilere göre, Eylül ayında en az 206 işçi çalışırken hayatını kaybetti.Böylece 2025’in ilk dokuz ayında iş cinayeti sayısı 1566’ya yükseldi. (Ocak 180, Şubat 124, Mart 159, Nisan 156, Mayıs 178, Haziran 164, Temmuz 207, Ağustos 192, Eylül 206).
En çok ölüm tarım ve inşaat işkollarında
Rapor, Eylül ayında en çok ölümün tarım işkolunda yaşandığını ortaya koydu.Ölenlerin 27’si çiftçi, 22’si tarım işçisi.İkinci sırada 43 ölümle inşaat sektörü yer aldı. Bu ölümlerin yüzde 35’inin deprem bölgesindeki şehirlerde meydana geldiği belirtildi.Taşımacılık işkolu da üçüncü sırada yer aldı. İSİG Meclisi, bu üç sektörün ortak özelliğini “güvencesiz ve örgütsüz çalışma koşulları” olarak tanımladı.
Kaza, ezilme, yüksekten düşme başlıca ölüm nedenleri
Eylül ayında iş cinayetlerinde en yaygın neden trafik ve servis kazaları oldu.Tarımda uygunsuz servis araçları ve traktör kasalarında taşınan işçiler; taşımacılıkta ise uzun mesai ve iş yetiştirme baskısı ölümlere yol açtı.Bunu ezilme/göçük ve yüksekten düşme nedenli ölümler izledi.
Çocuk, kadın ve göçmen işçiler yine en korunmasız gruplar
Rapora göre Eylül ayında 9 çocuk işçi yaşamını yitirdi.Ölen çocukların beşi tarım, ikisi ticaret, biri gıda, biri metal sektöründe çalışıyordu.
İSİG, “Bu ay yine bir MESEM’li öğrenciyi kaybettik” diyerek 17 yaşındaki Yağız Yıldız’ın Kardemir’deki stajında yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Ayrıca 14 kadın işçi (çoğu tarım ve hizmet sektörlerinde) ve 9 göçmen işçi (dördü Suriyeli) Eylül ayında hayatını kaybetti.
Göçmen işçilerin üçü inşaat, ikisi metal, ikisi genel işler, biri tekstil, biri gemi işkolundaydı.
Sendikasızlık oranı yüzde 99,5
Rapor, iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin sadece birinin sendika üyesi olduğunu ortaya koydu.İSİG Meclisi, birçok sendikanın ölen üyelerine sahip çıkmadığını belirterek “Bazı sendikalar taziye mesajı dahi yayımlamıyor” eleştirisinde bulundu.
Trajik örnekler: Atanamayan öğretmen ve üniversite öğrencisi
Eylül ayında yaşamını yitiren iki emekçi, işsizlik ve güvencesizliğin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi; 25 yaşındaki Erhan Deniz, ataması yapılmayan bir öğretmendi; Trabzon Araklı’da sıvacı olarak çalışırken yüksek gerilim hattına temas eden merdivenle yaşamını yitirdi. 22 yaşındaki Maşallah Oktan, üniversite öğrencisiydi; okul masraflarını karşılamak için mevsimlik işçiliğe gitmek üzereyken bindiği servis bir tıra çarptı.
Göçmen işçiye işkenceyle ölüm: Nicolai Palamarciuc cinayeti
Moldovalı göçmen işçi Nicolai Palamarciuc’un İstanbul Başakşehir’deki Cihan Deri fabrikasında işkence edilerek öldürülmesi.Nicolai’nin kardeşi açıklamasında “Adalet istiyoruz. Bugün kardeşime yapılan yarın başkasına yapılır. Sessiz kalmayın.” dedi. Annesi ise oğlunun tehdit edildiğini, işten ayrılmasına izin verilmediğini ve “Çocuğumun kanı Cihan Deri’de kalmasın” sözleriyle adalet çağrısında bulundu.
Nicolai Palamarciuc, İstanbul Başakşehir’de çalıştığı Cihan Deri’de patronun oğlu, kardeşi ve adamları tarafından bağlanarak bıçakla işkence edildi, dövüldü ve hayatını kaybetti…
Göçmen Sendikası Girişimi’nin işyeri önünde yaptığı açıklamada konuşan Nicolai’nin kardeşi, “Adalet istiyoruz. Kelimeleri bulamıyoruz, daha acımız tazedir. Türkiye sessiz kalmasın, bizim arkamızda olun. Benim kardeşim bunu hak etmedi… 10 yıldır burada çalışıyordu ve her işi yapıyordu… Bu insanlar çıkmasın. Bugün benim kardeşime yapılan yarın başkalarına yapılır. Sessiz kalmayın, bizim yanımızda olun. Adalet istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Annesi “14 yaşından itibaren burada çalışıyordu. İşyerinde sorunlar yaşamıştı ama işten çıkmasına izin verilmedi… 23 Eylül sabahı benim oğlum beni 5-6 defa aradı. ‘Anne işyerinde sıkıntılar var, ben buradan çıkmak istiyorum fakat adamları var, beni dışarı çıkartmıyorlar. Ben çıkmak istiyorum izin vermiyorlar, kapıda adamları var’ dedi. Biz oğlumu sık sık arayarak ulaşmak istedik ama saat 15.00’ten sonra kimse ulaşamadı. Buraya geldik çoktan işi bitirmişler, her tarafa polis sarı bandı çekmiş. Çocuğumu sordum ‘bilmiyoruz’ dediler. Patron Metin Çelik’i aradık, ‘benim haberim yok’ dedi. Öğrendik ki işyerinde 4 tane katil, Metin Çelik’in oğlu, kardeşi emir vermişler, çocuğumu yukarıda döverek, boğarak, öldürdüler. Biz sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu çocuğumun kanı bu Cihan Deri’de kalmasın. Bu insanlar buradan nasıl ekmek yiyecekler, kanlı paralarla? Ben çocuğumun arkasındayım, hiç kimseden korkmuyorum. Çocuğumun hakkını istiyorum, çocuğumu getirsinler.” söylemlerinde bulundu.
İş cinayetleri Türkiye’nin dört bir yanında
Eylül ayında 59 şehirde ve 5 ülkede iş cinayeti tespit edildi.En fazla ölüm İstanbul (20), Antalya (10), Diyarbakır (9) ve Tekirdağ (9) illerinde yaşandı.
İSİG Meclisi, sanayi ve inşaat yoğunluğu olan bölgelerde iş güvenliği önlemlerinin yetersiz kaldığına dikkat çekti.
Kaynak: https://isigmeclisi.org/21425-eylul-ayinda-en-az-206-yilin-ilk-dokuz-ayinda-en-az-1566-isci-hayatini