TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi 2025’in üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 büyüdü; ancak bu büyüme, çalışanlar için bir refah artışı değil, tersine bir kayıp anlamı taşıyor. TÜİK verileri, inşaat ve finansın çift haneli büyüme gösterdiğini, buna karşılık tarımın yüzde 12,7 gibi sert bir düşme yaşadığını ortaya koyuyor. Ekonomiyi taşıyan sektörler kârlarını yükseltirken, emek yoğun alanlar geriliyor.
Emeğin GSYH içindeki payı bir çeyrekte yüzde 38,4’ten 35’e düştü. Aynı dönemde sermayenin payı 41,3’ten 46,7’ye çıktı. Yani ekonominin büyüttüğü pasta genişlerken, çalışanlara ayrılan dilim küçülmeye devam etti. İşgücü ücret artışlarına rağmen yüksek enflasyon ve kârların hızla yükselmesi, emekçilerin reel gelirini aşındırıyor.
Uzmanlara göre verilerde yer alan hane halkı tüketiminin artması, gelir artışından çok zorunlu harcamalardaki yükselişi yansıtıyor. İhracatın daralması, ithalatın artması ve tarımdaki büyük düşüş ile birleştiğinde, ortaya konan büyüme emekçiler açısından kırılgan ve güvencesiz bir tablo sunuyor.

















